ABD’de başkanlık yarışı kızışırken adaylar hakkında birbirinden şaşırtıcı yorumlar da gelmeye devam ediyor. Donald Trump’ın uç söylemleri hemen her fırsatta birçok otorite tarafından eleştirilmesine dünya alışıkken bu kez çok büyük bir eleştiri Trump’ın en büyük rakibi Hillary Clinton için geldi.

Piyasalara yönelik kötümser yorumlarıyla adı Doktor Kıyamet olarak bilinen ünlü yatırım danışmanı Marc Faber, ABD Başkanlık seçimlerine yönelik çarpıcı bir yorumda bulundu. Faber, ABD için tartışmalı adaylardan Donald Trump'ın diğerlerine nazaran daha iyi bir aday olacağını söyledi.

Faber, "Tabii ki de bu göreceli bir durum. Ama tüm alternatifleri düşündüğümüzde, ben oyumu Donald Trump'tan yana kullanıyorum. Çünkü Donald Trump sadece ABD'yi yok edebilir ama Hilary Clinton Başkan olursa tüm dünyayı yok eder" dedi. Faber, esprili bir dille devam ettirdiği söyleşisinde, "Clinton'ın Ortadoğu'daki çalışmalarına bakıldığında, bugüne kadar nasıl başarılara imza attığını görebiliriz" dedi.

Faber’in Clinton için yaptığı bu eleştiriden sonra zaten Trump’ın seçilmesi durumunda dünyanın başının derde gireceği düşünülürken Clinton için yapılan bu eleştiri de dünya kamuoyunu düşündürmeye başladı çünkü eğer Faber’in tahmini doğru çıkarsa Amerikan başkanı kim olursa olsun dünya farklı farklı da olsa bir sorunla uğraşacak demektir.

Amerika’daki seçimin sonucunun Türkiye’ye ve dünyaya olası etkilerini AjansHaber’e değerlendiren Mehmet Yeğin Clinton’un bahsedildiği gibi bir soruna yol açmayacağını Türkiye’nin de Clinton ismine sempati ile yaklaştığını söyledi.

ABD seçimlerindeki son durumu ve sonucun dünyaya etkilerini AjansHaber’e değerlendiren USAK Amerika Araştırmaları Merkezi Başkanı Mehmet Yeğin, Clinton için söylenen felaket senaryosunun gerçeği yansıtmadığını vurgularken Trump’ın siyasetle pek ilişkisinin olmadığı başkan olması durumunda için alacağı kararlarla ABD siyasetini çökertebileceğine değindi.

CLİNTON, OBAMA’NIN MİRASINI DEVAM ETTİREBİLECEK BİR İSİM

Ben açıkçası Hillary Clinton başkan olursa dünya batar görüşüne katılmıyorum. Donald Trump’ın başkan olma ihtimali dahi birçok kişiyi endişelendiriyor. Bu endişelerin en büyük yönü ise Amerika’nın dış politika bağlamındaki endişelerdir. Buna karşın Hillary Clinton Obama’nın mirasını devam ettirecek bir lider olarak görülüyor. Obama’dan bir miktar daha sert bir politika izleyebilecek bir görüntüsü var ama çok da Obama çizgisinden uzaklaşacak, radikal bir değişiklik yapacak bir isim değil. Hala ABD’nin dünyada liderlik yapması gerektiğini düşünen bir isim. Duruma ekonomik açıdan bakarsak da Clinton’un ABD ekonomisini hırpalayacak bir yapısı var ama dünya açısından hala Amerikan liderliği ve Amerikan değerleriyle hareket edecek birisidir Hillary Clinton.

CLINTONLAR TÜRKİYE’Yİ TANIYOR, TÜRKİYE DE CLİNTONLARI

Clintonlar Türkiye’yi tanıyorlar. Türkiye’ye uzak isimler değiller ve Türkiye’de de çok seviliyorlar. Belki bir isim benzerliği belki Bill Clinton’ın yaşadığımız depremde Türkiye’ye gelmesi, Abdullah Öcalan’ın teslim edilmesi, bunun gibi birçok sebepten dolayı Clinton ismine sempatiyle yaklaşıyor Türk halkı. Dediğim gibi Hillary Clinton’ın kendisine göre bir çizgisi olacak. Belki Obama’ya göre daha müdahaleci olacak belki daha fazla müdahaleci olacak…

TRUMP’IN SİYASİ GEÇMİŞİ YOK! NASIL BİR POLİTKA İZLEYECEĞİ BİLİNMİYOR!

Diğer taraftan Donald Trump’a baktığımız zaman ki, ikisinin de hala partilerinin adayları olarak deklare edilmediğini belirtmekte fayda var, hala büyük risk taşıdığını söylemek lazım. Trump’ın sıkıntısı şu; herhangi bir şekilde siyaset içerisinde bulunmadığı için nasıl bir politika izleyeceğine dair belirsizlik var. İnsanlar Trump’ın tam olarak ne yapacağını bilmiyorlar. Trump’a  ‘senin dış politika danışmanın kim olacak’ tarzında bir soru yöneltildiğinde ben kendim varım tarzında bir cevap verdi. Bu da Trump hakkındaki endişeleri çok daha fazla artırdı çünkü kendisinin herhangi bir dış politika deneyimi bulunmuyor.

TRUMP FARKINDA OLMADAN ABD DIŞ POLİTİKASINI ÇÖKERTEBİLİR!

Trump’ın ilginç fikirleri de var özellikle Japonya’ya ve Avrupa’ya yönelik olarak. Bu ülkelerin korunması bağlamında ABD askerlerinin burada bulunmaması gerektiğini düşünüyor. Buralarda bulunan askerlerin ABD’ye ekstradan bir yük getirdiğini düşünüyor. Bu ülkelerin zaten zengin olduğunu ve böyle bir desteğe ihtiyaçları olmadığını düşünüyor. Fakat ABD’nin dünyadaki konumu bağlamında bir meseledir. Bu tamamen ABD dış politikasını derinden değiştirebilecek bir yaklaşımdır. Dış politikada kutuplaşmayı artıracak bir yaklaşım. Bütün bunlar Donald Trump’la büyük bir belirsizliği de beraberinde getiriyor.  

TRUMP AŞIRI SÖYLEMLERİNİ POPÜLİZM İÇİN DE SÖYLÜYOR OLABİLİR

Tüm bunlara rağmen günün sonunda belki şu noktayı da göz ardı etmemek lazım; kampanya döneminde konuşulanlarla başkan olduktan sonra yapılanlar her zaman birbiriyle örtüşmeyebilir. Sonuçta oy toplamak adına izlenen stratejiler bunlar. Diğeri ise bir ülkeyi yönetmeyle ilgili bir konu. Hal böyle olunca Trump bu aşırı söylemlerini popülizm içinde yapıyor olabilir. Bütün bunlarla birlikte Trump’la ilgili hala ciddi bir endişe var.

“DONALD TRUMP, ERDOĞAN’A SAYGIYLA YAKLAŞIYOR AMA…”

Trump’ın seçilmesi durumunda Türkiye ile ABD ilişkilerine bakacak olursak:  Trump Türkiye’ye negatif bir bakışı olan bir isim değil. Türkiye’de iş yapan birisi. Türkiye’nin güçlü bir liderlikle yönetildiğini düşünüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a saygı duyuyor. Bu olayın bir boyutu fakat diğer taraftan Donald Trump’ın küresel olarak takip ettiği politikalar Türkiye’yi negatif olarak etkileyebilir. Askeri olarak ABD’nin yükümlülüklerini bırakması durumunda Türkiye zor durumda kalabilir. Dolayısıyla Trump’ın ne kadar radikal bir değişim yapacağını bilemiyoruz ama beklendiği gibi davranırsa eğer bundan Türkiye’ye mutlaka etkisi olacaktır.