Eski Genelkurmay Başkanı  İlker Başbuğ,  Atatürk Üniversitesi (AÜ) Atatürkçü Düşünce Kulübünce düzenlenen "Milli  Siyaset, Ortadoğu ve  Türkiye" konulu konferansa katılmak üzere  Erzurum'a geldi. Her iki tarafın da ilişkileri normale dönüştürmeye istekli olduğunu vurgulayan Başbuğ, " Türkiye ile  Rusya arasındaki ilişkilerin kısa zamanda normale dönme şansının olduğunu düşünüyorum. Rus uçağını düşürdüğünü iddia eden kişi gözaltına alındı. Ben  Türkiye olsam onu mahkemeye de çıkartırdım. Çünkü yaptığı iş esasında uluslararası hukuk açısından da suçtur. İki ülke arasındaki ilişki açısından o kişinin mahkemeye çıkarılması gerekiyordu." diye konuştu.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ TEK TEK ARANDI

Nene Hatun Kültür Merkezinde düzenlenen ve yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı konferansta, üniversite öğrencileri tek tek aranarak salona alındı. Merkez binasının önünde sinyal kesici jammerlerin bulunması alması dikkat çekti.

Eski Genel Kurmay Başkanı Orgeneral  İlker Başbuğ, " Türkiye CumhuriyetiDevleti'nin, terörle mücadelenin dayandığı yasal zemini bir yasayla yasalaştırması zamanı geldi, geçiyor. Bir tasarı üzerinde çalışıldığını biliyoruz. Bence bu konu fevkalade önemli. Siyasi iktidarın bu konuyu geciktirmeden terörle mücadelenin dayanacağı yasal bazı düzenlemeler yapması lazım" dedi.

Konferansta konuşan Başbuğ,  Türkiye'nin  1984 yılından bu yana teröre mücadele ettiğini ve mevcut mücadelenin 5442 Sayılı İl İdaresi Kanununa göre yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"BUGÜN TÜRKİYE'DE TERÖRLE MÜCADELENİN DAYANDIĞI BU YASA ÇOK YETERSİZ"

"Terörle mücadele için başka bir yasa yok. Bu yasanın yapılış amacı, toplumsal olaylara müdahaledir. Bu yasada terörle mücadele yoktur. Burada ilgililere de kişisel düşüncemi ifade etmek istiyorum. Bugün  Türkiye'de terörle mücadelenin dayandığı bu yasa çok yetersizdir.  Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörle mücadelesinin dayandığı yasal zemini bir yasayla yasalaştırması zamanı geldi, geçiyor. Bir tasarı üzerinde çalışıldığını biliyoruz. Bence bu konu fevkalade önemli. Siyasi iktidarın bu konuyu geciktirmeden terörle mücadelenin dayanacağı yasal bazı düzenlemeler yapması lazım. Bu işin, kanuni yasal dayanaklarının ortaya getirilmesi lazım."

"TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDAKİ SORUN DAHA FAZLA BÜYÜMEZ"

Başbuğ,  Türkiye ve  Rusya arasındaki sorunun uçak kriziyle tepe noktasına geldiğini ve daha fazla tırmanacağını düşünmediğini dile getirdi.

Her iki tarafın da ilişkileri normale dönüştürmeye istekli olduğunu vurgulayan Başbuğ, " Türkiye ile  Rusya arasındaki ilişkilerin kısa zamanda normale dönme şansının olduğunu düşünüyorum.

"BEN TÜRKİYE OLSAM ONU MAHKEMEYE ÇIKARTIRDIM"

Rus uçağını düşürdüğünü iddia eden kişi gözaltına alındı. Ben  Türkiye olsam onu mahkemeye de çıkartırdım.

"YAPTIĞI İŞ ULUSLARARASI HUKUK AÇISINDAN SUÇ"

Çünkü yaptığı iş esasında uluslararası hukuk açısından da suçtur. İki ülke arasındaki ilişki açısından o kişinin mahkemeye çıkarılması gerekiyordu." diye konuştu.

"EN BÜYÜK HAYALİM TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN'IN TEK DEVLET OLMASIYDI"

Konuşmasında hep gerçekçilikten söz eden  İlker Başbuğ, bu arada gönlünden geçen bir hayali olduğunu belirtti ve bu konuda, "Benim en büyük hayalim,  Türkiye ile  Azerbaycan'ın tek devlet olmasıydı. Zaten denilmiyor mu, tek millet, iki devlet. Tercüman olmadan birbirimizle konuşuyoruz. Ama mümkün değil, yaptırmazlar. Keşke şartlar uygun olsaydı" diye konuştu.

"Askerin siyasete karışmama gibi bir lüksü var mı?" sorusuna  İlker Başbuğ"Silahlı kuvvetler, gerekli görülen durumlarda düşüncelerini kamuoyu ile paylaşması lazım. Bu komplo olayları ile ilgili ne yapıldı, ne yapılmak istendi derseniz, silahlı kuvvetlerinin sesi kesilmek istendi. Oldu mu, gerçekleşti mi, Evet oldu. Amaç oydu zaten, silahlı kuvvetlerin sesini kesmekti"dedi.

"SURİYE POLİTİKASI TARAFSIZ DEĞİL"

Başbuğ,  Türkiye'nin  Suriye'nin merkezi hükümetiyle ilişkilerinin müspet olmadığını ve  Suriye politikasının tarafsız işlemediğini ileri sürdü.

Suriye politikasının tarafsız olması halinde bazı şeylerin değişeceğini savunan Bağbuğ, "En önemlisi mülteci sorununda bu rakamlara ulaşma ihtimali zayıf olurdu. Daha az olurdu. Eğer  Suriye merkezi hükümetiyle diplomatik ilişkilerimiz normal düzende olsaydı, bu mültecileri  Suriye'nin kuzeyinde beraber oluşturabileceğimiz bazı kamplarda barındırma olanağına da sahip olabilirdik." sözlerine yer verdi.

Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını cevaplayan Başbuğ, daha sonra kendi kitaplarını imzaladı.

UÇAĞI DÜŞÜREN DEĞİL, PİLOTU ÖLDÜRDÜĞÜ İDDİA EDİLEN KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiğini öne sürerek 24 Kasım 2015'te Rus Su-24 uçağını düşürmesiyle ilgili olarak kimse gözaltına alınmadı,  Türkiye  Rusya'dan özür dilemeyi reddetti. Saldırıya uğrayan uçaktan sağ kurtulan Rus pilotu öldürdüğünü söyleyen Alparslan Çelik,  İzmir'de gözaltına alındı. Fakat Alparslan Çelik de pilotu öldürdüğü için değil, 6136 Sayılı Kanun'un 13/2 maddesine göre 'harp silahı bulundurmak' suçundan tutuklandı.