Avrupa Birliği’nin tamamlanmasını istediği 72 kriter büyük ölçüde yerine getirildi ama Avrupa Birliği’nin yeniden düzenlenmesini istediği ve başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümetin de taviz vermek istemediği terörle mücadele kanunu, AB Türkiye ilişkilerinde yeni bir krize neden oldu.

SCHULZ MÜMKÜN DEĞİL DEDİ!

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz 72 kriterin tamamı yerine getirilmeden Türk vatandaşlarına vize muafiyetinin AP'de ele alınmayacağını açıkladı. AB Bakanı Volkan Bozkır ise AB'nin şart koştuğu terörle mücadele yasasının değiştirilmesinin imkansız olduğunu belirtti.

MATEMATİK PROBLEMİ DEĞİL SİYASİ SORUN!

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ise AB'nin Türk vatandaşları için vize muafiyeti tanıması sürecinde siyasi yorumun gerekli olduğunu belirterek, "Bu bir matematik problemi değil. Bu bir siyasi sorun. Durumu siyasi olarak yorumlamak önemli" diyerek Türkiye’nin etkin bir şekilde terörle mücadele etmek adına terörle mücadele kanunundan taviz vermeyeceğini belirtti.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yaşanan gerginliği ve doğuracağı sonuçları AjansHaber’e değerlendiren Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği Başkan Yardımcısı Can Baydarol iki tarafın da geri adım atmadığı için çekişmenin bir süre daha devam edeceğini vurguladı.

Terörle mücadele kanununun bir açıklığa kavuşturulup üzerinde mutabakata varılmaması durumunda faturanın Suriyeli mültecilere kesileceğini belirten Baydarol’un AjansHaber’e yaptığı değerlendirme şu şekilde:

AB’NİN ‘TERÖRLE MÜCADELE’ İSTEĞİ VİZE İLE İLGİLİ DEĞİL!

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki çekişme bir miktar daha sürecek gibi gözüküyor. Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu terörle mücadele kanununa dair istekler vize ile ilgili istekler değil. Bu istekler Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyeliği ile ilgili tamamlanması, değiştirilmesi istenilen kriterlerdir. Bu iş ilk olarak 2014 yılında tartışılmaya başlandı, o dönemde Türkiye’de açılım süreci vardı şuan terörle mücadele süreci var…

ÇEKİŞME SÜRERSE FATURA MÜLTECİLERE KESİLECEK!

Maalesef önümüzde bizi bekleyen acı bir gerçek de var. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki bu çekişme devam ettiği sürece fatura zavallı Suriyeli mültecilere kesilecektir. Türkiye geri kabul anlaşmasını kabul etmiyorum diyecektir, bunu fırsat bilen mülteciler de tekrar Ege’den kendimizi öteki tarafa atalım diye yine o uyduruk botlara binerek telef olacaklardır. Bence bu gerginliği bu şekilde sürdürmek insanlığa karşı suç işlemektir.

BİZ VİZESİZ SEYAHATI ABARTINCA AB’DE İSTEKLERİNİ ABARTTI

Mevcut durum Avrupa Parlamentosu tarafından da abartılmamalıdır. Avrupa’nın eline de bu kozu biz verdik diye düşünüyorum. Sanki vizesiz Avrupa seyahatleri ile çok büyük kazanım almış gibi bir havaya büründük. Vizesiz Avrupa turistik seyahatlerinde vize almamak anlamına geliyor yani Avrupa’da serbest dolaşım hakkı değil. Biz bu adımla çok fazla bir kazanım elde ediyormuşuz gibi bir havaya girince karşı taraf da ‘Biz Türkiye’ye fazlaca hak verdik’ gibi bir psikolojiye bürünerek üstümüze gelmeye başlıyorlar. Bu noktada bir müzakere hatası var diye de düşünüyorum.

“3 GÜN ERKEN 3 GÜN GEÇ BİZİ ETKİLEMEZ AMA…”

Yaşanan bu gerilim belirlenen takvimi de etkileyecektir ama takvim etkilendiği oranda buradan zararlı çıkacak olan zavallı Suriyeli mülteciler olacaktır yoksa biz 3 gün önce AB’ye vize almadan gittik, 3 gün sonra vizesiz gittik bizim için çok da fazla bir etkisi olmayacaktır.