Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de vali yardımcıları ve kaymakamlara hitap etti. Suriye’de yaşanan gelişmeleri ve CHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan çekilmesini sert bir dille eleştiren Erdoğan, yeni anayasa ile birlikte başkanlık sisteminin de hayata geçeceğini belirterek, “Öyleyse haydi millete gidelim, millet bu kararı versin” dedi. Kobani’nin ikinci bir Kandil olmasına da izin verilmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye’ye rağmen yeni fiili durumlar ortaya çıkarılmasına sessiz kalmayacağız” ifadelerini kullandı.
“AMERİKA’YI ANLAMAKTA ZORLANIYORUM”
Amerika’nın PKK’nın Suriye uzantısı YPG ve PYD’ye yönelik tavrını eleştiren Erdoğan, “YPG’ye, PYD’ye terör örgütü diyemeyen Amerika’yı da anlamakta zorlanıyorum. Terör örgütü PKK’nın tüm kayıtlarında YPG, PYD’nin kurucusu kim olduğu bellidir. Biz ABD ile NATO’da beraber değil miyiz?. Sizin dostunuz biz miyiz, YPG, PYD mi? Dostum PYD’ye, YPG’ye silah yardımı yapıyorum de. Bilelim ki bu konuları sizle konuşmak zorunda kalmayalım. Dost, dostluğunun gereğini yapmalı. Biz dost bildiğimize gereğini yaparız, ama bizi dost olarak görmeyenler bunu açıkça ifade etsin” diye konuştu.
“YA YOL BULACAKSIN YA DA YOL YAPACAKSIN”
Kaymakamlara yönelik de önemli mesajlar veren Erdoğan, “Devlet denen mekanizma canlı bir sistemdir. Bu sistemi yaşatan da insandır. Sizler kaymakamlar olarak vatandaşlarımızla etkin ilişki içinde bulunan kamu görevlilerisiniz. Çoğu defa sizlerin kişisel becerisi, çalışkanlığı temsil ettiğiniz görevin üzerinde etkiye sahiptir. Kaymakamlık sabah 9 akşam 18 arası yapılacak, sonra eve gidip yatılacak bir iş değildir. Kaymakam 24 saat çalışan, teyakkuz içinde olan kişidir. Sizler mazeret kapısı yerine, çözüm kapısını zorlamalısınız. Önünüze çıkan zorluklar karşısında asla eliniz kolunuz bağlı olmayacaksınız. Ya yol bulacaksınız, ya da yol yapacaksınız. İlçelerimizde mazeret değil, eser üreten kaymakamlar görmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE KÜRESEL VİCDANIN SESİ OLMUŞTUR”
Suriye kaynaklı krizin daha da genişlediğini ifade eden Erdoğan, Rusya’yı eleştirdi: “Rusya ile iyice çıkmaza girdiğini görüyoruz. Sayıları 3 milyonu bulan sığınmacıya yıllardır ev sahipliği yapan Türkiye bu imkanı yüzünün akıyla veriyor. Komşuluk vazifesini, insani vazifesini yerine getirmeyi sürdürüyor. Tarihimizin bizim mirası olan, bizi biz yapan değerleri yaşattığımızı son 5 yılda dünyaya gösterdi. Türkiye küresel vicdanın sesi olmuştur. Türkiye tüm algı operasyonlarına rağmen Suriyeli kardeşlerine din, dil, etnik köken ayrımı yapmadan sahip çıkarak insanlık dersi vermiştir.”
“BM DAHA NE DURUYORSUN?”
Suriyeli mülteciler konusunda dünyanın üzerine düşeni yapmadığını söyleyen Erdoğan, “Şu ana kadar yapmış olduğumuz ödeme 10 milyar dolara yaklaşmıştır. Sadece milli bütçeden yapılanı söylüyorum. Terör örgütlerinin desteklendiği dönemi yaşadık. Batı hâlâ sessiz. Yapılan toplantılar var. Bu toplantılar bir neticeye çıkmıyor. Rusya şu anda 500 bine yakın insanın ölümüne neden olan katil, zalim Esed’in yanında yer alarak kendi kimliğini ortaya koymuştur. Bir savaş suçu işlemekle karşı karşıyadır. BM, ‘Eğer tespit edilirse bu bir savaş suçudur’ diyor. Daha ne duruyorsunuz, işte hastaneler bombalanıyor. Küvezlerdeki bebekleri görmediniz mi?” şeklinde konuştu.
“YENİ BİR KANDİL’E İZİN VERMEYECEĞİZ”
Terör örgütünün faaliyetlerine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Buradan açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum. Güney sınırında yeni bir Kandil’in oluşmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye’ye rağmen yeni fiili durumlar ortaya çıkarılmasına sessiz kalmayacağız. Terör yapılarına karşı gerekli adımları atacağız. Bu konuda baskı yapılacaklar rejim ve destekleyicileridir. Bugün bölgede devlet terörü uygulayan rejime en büyük desteği veren Rusya’dır” dedi.
“SURİYE’NİN KUZEYİNDE GÜVENLİ BÖLGE KURULMALI”
Uluslararası toplumun Rusya ve rejim saldırılarına sesini yükseltmesinin şart olduğunu söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizin ve milletimizin yarın altından kalkamayacak yüklerin altına girmemesi için bugünden çalışmalıyız. Biliyoruz ki bizim için bekâ meselesi onlar için sadece bir taktiktir. Biz bekâmızdan vazgeçemeyiz. Ama onlar tercihlerini değiştirebilirler. Türkiye’nin sabrının sınırlarını denemek gibi bir niyetleri varsa, sabrın sonuna geldiğimizi de bilmeleri gerekir. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge kurulmasını teklif ediyor. Bugün yavaş yavaş bu teklifimize sıcak yaklaşan ülkeler olduğunu biliyoruz. Azez başta olmak üzere bugün PYD saldırısı altındaki yerlerde birçok insani yardım merkezi bulunuyor. Yüzbinlerce insan bu mıntıkada hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.”
“GELECEĞİNİ BAŞKA ÜLKELERDE ARAYANLARA ENGEL OLMAYIZ”
“PKK’nın ülkemizde uygulamak istediği projeyi, PYD Suriye’de uygulamaya çalışıyor. Bu örgüte alan açmak amacıyla desteklenen son gelişmelerin ucu eninde sonunda Batı ülkelerine ulaşacaktır” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz bu olayların akabinde ülkelerimize sığınacaklara kapılarımızı açarız. Ancak geleceğini diğer ülkelerde arayacaklara da engel olmayız. Batı ülkelerinin ne kadar hoyrat, ne kadar insafsız, ne kadar vicdansız davranırlarsa davransınlar bu akını durduracak güçleri yoktur. Bunun için Suriye’deki durumu durdurmak için konsensus sağlanmalıdır. Rusya gibi ülkeler bu ülkeleri sabote ettiler. Artık denizin bittiği yere gelinmiştir. Ya çözüm yoluna girecek ya da kar topu gibi büyüyen daha büyük sorunların kapısı açılacaktır.”
BUNLARIN İŞ YAPMAK GİBİ BİR DERDİ YOK
Yeni anayasa çalışmalarına yönelik ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamayı yaptı: “Önümüzde yeni bir anayasa ve başkanlık sistemi tartışması var. Türkiye’nin halkın katılımıyla kendi anayasasını yazabilecek dirayete sahip olduğuna inanıyorum. Darbeyle yapılan o anayasadaki veya yasaların tümünün değiştirilmesi, anca bunlar değişecek ki anayasa çalışmalarına başlayalım. Bunlar 2500’e yakın madde. Bunlar en az 3-4 yıl sürer, sonra anayasaya başlanacakmış. Bu işi tıkamaktan başka bir şey değil. Böyle bir yaklaşım tarzı olur mu? Ben başbakanlığım zamanında da bunları aynı şekilde gördüm.”
“KİM TIKAÇ OLMUŞSA ONUN HESABINI VERİR”
CHP’nin Anayasa Komisyonu’na yönelik tavrını eleştiren Erdoğan, “Bunların iş yapmak gibi dertleri yok. Bu ülkeyi kilitlemektir. Aklıselim sahibi olan diğer parlamento üyeleri bu işe kararlı bir şekilde yürürse, masadan çekilenlere ‘hayırlı olsun’ demekten başka çare yok. Masada kalanlar bu işi kararlı bir şekilde sürdürmeliler. Yazık oldu.
Türkiye yeni anayasasına kavuşacaktır. Şayet partilerin uzlaşmasıyla yapılamıyorsa, aklını önde tutanlarla bu yola devam edilir. Ey parlamentodaki saygın üyeler, gelin bir karar alın, ‘Biz millete gideceğiz’ diyin. Bakın bakalım millet ne diyor. Millet evet diyorsa, siz Atatürkçü değil miydiniz, Atatürkçü olduğunuza göre egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet karar versin, milletin verdiği karara uyalım. Yeni anayasa konusu partilerin meselesi olmaktan çıkmış, milletin meselesi haline dönmüştür. Kim tıkaç olmuşsa bunun hesabını verir. Başkanlık sistemi de inşallah bu şekilde hayata geçecektir. Benim milletim başkanlık sistemini istemezse onu da öper başımızın üzerine koyarız. Türkiye’nin bu değişime ihtiyacı olduğuna inanıyorum” dedi.
SABRIMIZ ZORLANIYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da askeri servis konvoyunun geçişi sırasında meydana gelen terör saldırısına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Saldırıda hayatını kaybeden TSK personeli ve vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı dileyen Erdoğan, saldırıda yaralanan TSK personeline ve vatandaşlara da acil şifalar temennisinde bulundu.
Türkiye’nin terörle mücadelede verdiği kayıplara yenilerinin eklenmesinin, milletin yüreğini yaraladığını ve sabırları zorladığını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ahlaki ve insani hiçbir sınırı olmayan bu saldırıları gerçekleştiren piyonlarla ve onların arkasındaki güçlerle mücadelemizi, her gün daha kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Birliğimize, beraberliğimize, geleceğimize yönelik olarak, sınırlarımız dışında ve içinde gerçekleşen saldırılara misliyle karşılık verme konusundaki kararlılığımız, bu tür eylemlerle daha da güçlenmektedir.”