Alman Gazeteciler Birliği, Dışişleri Bakanı Steinmeier'e Türkiye'nin sınır dışı edilecek gazetecilerin isimlerinin yer aldığı bir liste tutup tutmadığını sordu. Konuyu Alman Federal Meclis'ne taşıyan Alman Yeşiller Partisi ise Stuttgart savcılığının Almanya'nın Meksika'ya gönderdiği silahlarla ilgili haber yapan gazeteciye soruşturma açmasını görmezden geldi. Savcılar, gazetecileri sınırını aşmak ve basın yasasını ihlal etmekle suçluyor.

ALMAN GAZETECİLER BİRLİĞİ İSİMLERİ İSTEDİ

Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Başkanı Frank Überall, Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier'e yönelik bir açık mektup kaleme aldı. Mektupta Güneybatı Alman Radyo Televizyon Kurumu (SWR) muhabiri Volker Schwenck ile Bild gazetesi fotomuhabiri Giorgos Moutafis'in Türkiye'ye girişlerine "isimleri listede yer aldığı gerekçesiyle" izin verilmediğine değinildi.

Überall mektubunda Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın internet sayfasındaki "seyahat uyarıları" bölümünde yer alan "Kamuoyunda Türk devletine karşı siyasi açıklamalar yapılmaması tavsiye edilir" ifadesine dikkat çekti. Überall, "bu tavsiyenin Türkiye'den kamu yayıncılığı ve 'canlı yayın' yapan gazetecilerin profesyonel açıklamaları için de geçerli olup olmadığını" sordu. DJV Başkanı Überall, "Seyahat uyarınız, olgusal olarak hemen hemen her zaman bir tür eleştiri biçimi içeren gazetecilik faaliyetlerine dolaylı bir ikaz içeriyor mu?" sorusunu yöneltti.

"KARA LİSTEDE KAÇ KİŞİ VAR?"

Mektupta Türkiye makamlarının elinde bulunduğu belirtilen, ülkeye alınmayacak gazetecilerin isimlerinin yer aldığı "listenin" Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde olup olmadığı da soruldu. DJV Başkanı Überall, eğer Dışişleri'nin bilgisi dahilindeyse, listede kaç kişinin yer aldığını öğrenmek istediklerini belirtti, eğer değilse, Alman Dışişleri'nin bu belgeyi Türk makamlarından almak için çaba gösterip göstermeyeceğini sordu.

DJV Başkanı Frank Überall, Türkiye ile ilgili haber yapan kimi Alman gazetecilerin yazın tatil yapmak üzere Türkiye'ye gidememe endişesi taşıdığına da değindi. Überall mektubunda Dışişleri Bakanlığı'nın bu tür durumlarda özel seyahat eden (ve muhtemelen "listede" yer alan) gazetecilerin alıkonmasını ihtimal dışı bırakıp bırakmadığını sordu.

YEŞİLLER KONUYU FEDERAL MECLİS'E TAŞIYOR

Öte yandan Alman Yeşiller partisi, Türkiye'deki basın özgürlüğü ihlallerini ele almak üzere Federal Alman Meclisi'nde bir oturum düzenlenmesi için başvuruda bulundu.

Yeşiller Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckhardt Berlin'de yaptığı açıklamada hem Türk hem yabancı gazetecilerin Türkiye'de serbestçe çalışabilmesi gerektiğini söyledi. Göring-Eckhardt, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in cumartesi günü Türkiye'ye yaptığı ziyarette bu sorunu açık bir biçimde dile getirmediğini savundu.

Türkiye'deki yabancı gazetecilerle ilgili tutulan "kara listeyle" ilgili haberlere atıfta bulunan Göring-Eckhardt, ülkeye seyahat eden gazetecilerin "gözaltına alınma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu" vurguladı. Alman Meclisi'nde bugün konuya ilişkin oturum yapılacağı belirtiliyor.

YEŞİLLER PARTİSİ'NDEN ÇELİŞKİLİ AÇIKMALALAR

Yeşiller milletvekili Britta Haßelmann da "Türkiye'de ifade ve basın özgürlüğü sürekli daha da kısıtlanıyor" diye konuştu. "Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında edilen her eleştirel söz baskıyla sonuçlanabiliyor" diyen Haßelmann, ifade ve basın özgürlüğünün "yüksek bir değer ve işler durumdaki her özgürlükçü demokrasi için vazgeçilmez bir önkoşul olduğunu" kaydetti.

Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Yeşiller partisinin girişimini memnuniyetle karşıladığını duyurdu. DJV Başkanı Frank Überall "Eğer eleştirel ve bağımsız gazeteciler Türkiye'de engellemeye maruz kalmadan araştırma, fotoğraf çekme, kamera önünde demeç alma imkanını bulamıyorsa, o zaman bu Alman politikasından sorulur" diye konuştu.

GAZETECİLERE SORUŞTURMA! DEVLET SIRRINI İFŞA ETTİN!

Almanya'da bazı silah şirketlerinin Meksika'ya yaptıkları izinsiz silah satışını haber yapan gazeteciler hakkında soruşturma başlatıldı.Stuttgart savcılığı Almanya'nın Meksika'ya gönderdiği silahlarla ilgili haber yapan gazeteciye soruşturma açtı. Savcılar, gazetecileri sınırını aşmak ve basın yasasını ihlal etmekle suçluyor.

BİLGİLERİ İFŞA ETMEKLE SUÇLANIYORLAR

Bir TV programı yapıp konuyu kitaplaştıran gazeteciler "gizli bilgileri ifşa etmek ve gazetecilik kanununa aykırı davranmakla" da suçlanıdılar.

ALMAN BÜYÜKELÇİ DÜNDAR'A DESTEĞE GELMİŞTİ

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün Çağlayan Adliyesi’ndeki görülen davasında Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann’ın da izlediği ortaya çıkmıştı.

Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, Alman anayasasını işaret ederek ‘Ülkemizde ifade özgürlüğü var’ ifadelerini kullanmıştı.

AB GERİ ADIM ATTI, CEM ÖZDEMİR ATMADI!

AB, Alman Dresden Senfoni Orkestrası'nın 1915 olayları adı verilen sözde soykırımı konu alan 'Aghet' projesine desteğini Türkiye'nin tepkisi nedeniyle geri çekmişti. Yeşiller Eşbaşkanı Cem Özdemir ise "Kesinlikle yanlış bir sinyal değerlendirmesinde bulundu. Özdemir, Ne AB ne de Almanya şantaja teslim olmamalı" açıklaması yapmış, Ermeni anıtına çelenk koymuştu. 

KİM BU CEM ÖZDEMİR!

Cem Özdemir'in uyuşturucu olarak kullanılan kenevir bitkisini evinde yetiştirdiği ortaya çıkmıştı. Almanya Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir'in ALS hastalığına dikkat çekmek için üzerine buzlu su döktüğü sırada çekilen videoda, evin balkonunda kenevir bitkisi olduğu görülmesi ülkede tartışmalara neden olmuştu. Söz konusu videoda Özdemir'in evinin balkonunda görünen yeşil yapraklı bitkinin "kenevir" olduğu iddia edilmişti.

ÖZDEMİR: EVET O BİR KENEVİR BİTKİSİDİR

Ülkede bu konuda başlayan tartışmalar üzerine "www.waz.de" adlı internet sitesine açıklama yapan Özdemir, "Evet o bir kenevir bitkisidir. Biz Yeşiller özgürlüğün dostlarıyız. Bir kişi kenevir bitkisini oluşturacağı riskleri de göz önünde bulundurarak kullanmak istiyorsa bu özgür toplumlarda bireyin kendisinin vereceği karardır" ifadelerini kullandı. 

TÜRKİYE DİNLENMESE SORUMSUZLUK OLURDU

Alman Dış İstihbarat Teşkilatı BND'nin 2009 yılından beri Türkiye'yi dinlediğinin ortaya çıkmasıyla ilgili Cem Özdemir, "Türkiye'nin BND tarafından izlenmesi, Irak ve Suriye sınırındaki durum ışığında, çok şaşırtıcı değil. Bunun tam aksi sorumsuzluk olurdu" diye konuşmuştu.