Suriye’de ateşkese rağmen gerek Rusya gerek Esed rejimi gerekse IŞİD’in sivillere yönelik saldırıları sürüyor. Amerika ve Rusya arasındaki ateşkesin sadece iki ülke arasında yapılmasına yönelik eleştiriler de daha ilk günlerde haklılık kazanmış oldu.
Rusya’nın Suriye’deki saldırgan tavrını meşrulaştıran niteliğe bürünen ateşkes ile Amerika’nın müttefikleri de sanki bu düzene razı olacakmış gibi bir havası yayılıyor.
Ateşkes ilan edilmesi rağmen bölgede Esed rejiminin halkına zulmü ve Rusya’nın Halep saldırıları devam ediyor.
Suriye’deki bu durumu AjanshHaber’e değerlendiren Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ensar Nişancı, Suriye’deki diğer unsurların tamamen yok farz edildiğini belirterek “Rusya ve Esed’in konumunu güçlendiren bir anlaşma. Bu anlaşma ile Amerika Ortadoğu’daki liderliğini Rusya’ya bırakıyor” dedi.
Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ensar Nişancı, şu değerlendirmelerde bulundu:
“ÖYLE BİR ATEŞKES YAPARSINIZ Kİ BÜTÜN ATEŞKESLERİN TEMELLERİNİ DİNAMİTLEYEBİLİRSİNİZ”
Suriye’deki bütün ateşkeslerin uluslararası toplum tarafından desteklenmesi gerekiyor ama bu ateşkesin yapılma tarzı ve buna karar veren unsuların biçimi Suriye geleceğindeki ateşkesleri ya da ateş açmaları belirleyen bir pozisyonda. Öyle bir anlaşma yaparsınız ki bütün anlaşmaların temellerini dinamitlersiniz, öyle bir ateşkes yaparsınız ki bütün ateşkeslerin temellerini dinamitleyebilirsiniz.
“SURİYE’DEKİ DİĞER UNSURLAR TAMAMEN YOK FARZ EDİLİYOR”
Burada dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi bu anlaşmayı Kerry ve Lavrov’un yapmış olması. Suriye’deki diğer unsurlar, tamamen yok farz ediliyor. Sivilleri katleden, şehirleri vuran bir güç yolunda giderken bu ateşkes anlaşmasıyla sanki Rusya orada bir yapıcı güçmüş gibi bir konumuna bizzat Amerika tarafından getiriliyor.
“RUSYA VE ESED’İN KONUMUNU GÜÇLENDİREN BİR ANLAŞMA”
Suriye’de ateşin kesilmesi, muhaliflerle anlaşmalar yapılması, devlet terörünün sonlandırılması, oradaki insani dramın sona erdirilmesini amaçlanmıyor. Tam aksine orada Rusya’nın ve Esad’ın konumunu daha da güçlendiren bir anlaşma niteliği taşıyor bu ateşkes. Dolayısıyla Rusya Suriye’deki liderlik konumuna yükselmiş oluyor. Krizin hangi seyirleri izleyeceği, tırmandırılacak mı, dinlendirilecek mi konularına karar veren bir konuma yerleşiyor.
“BU ANLAŞMAYLA BİRLİKTE ORTADOĞU LİDERLİĞİ RUSYA’NIN ELİNE GEÇİYOR”
Ortadoğu’da sorunları çözen temel aktör Amerika’ydı ama bu anlaşmayla beraber Amerika bu gücünü Rusya’ya ve Putin’e devretmiş oluyor. Bu anlaşma yapılırken anlaşmada ateşkes bütün kesimleri bağlamıyor. Özellikle terörist diye tanımladıkları unsurlar bu anlaşmanın dışında tutuluyor. Rusya ve Rusya’nın himayesinde olan Esed rejimi kimin terörist olduğuna karar vermek konumunda. Rusya ve Esed’e karşı koalisyonun her türlü ateşini gayrimeşru ilan eden ama Rusya ile rejimin yapmış olduğu katliamları meşrulaştıran bir anlaşma niteliğinde. Bunun Amerika ve Amerika üzerinden müttefiklerinin de kabulü gerçekleşmiş oluyor.
“RUSYA, ANLAŞMAYLA BİRLİKTE SURİYE’DEKİ SALDIRILARINDA HUKUKSAL TEMELE DE KAVUŞTU”
Rusya, ateşkes anlaşmasından itibaren Suriye’de herhangi bir noktayı istediği gibi vurabilecek hukuksal temele de kavuştu. Halep’te Rusya müdahalelerine devam ediyor ve orada sivilleri öldürüyor. Sahadaki bütün ılımlı muhalifleri terör sınıfına koyuyor. Bu anlaşmanın herhangi bir olumlu sonuç doğurmasını beklemek anlamsızdır.