SETA Dış Politika Uzmanı Abdullah Yeğin, Gerçek Hayat Dergisi'ne verdiği röportajda iki ülke arasındaki köklü düşmanlığın sebeplerini ve son olarak çarpıcı bir şekilde ortaya çıkan yakınlaşmanın İran halkı üzerindeki etkisini tarihi altyapısıyla gözler önüne seriyor. 1950'lerde Musaddık'a petrolün millileştirilmesi isteği üzerine Amerikan destekli darbe yapılması, İran halkında Amerika'ya karşı bir nefretin başlamasına sebep oldu. Ardından İmam Humeyni ile başlayan “Birinci devrimden daha büyük ikinci Devrim" ve İran-Irak savaşında Amerika'nın Irak'ı kışkırttığı düşüncesiyle bu nefret en üst seviyeye ulaştı. Günümüzde ise ülkeler asında ambargonun kalkması İran'ın ekonomik durumunun düzelme ihtimali demek… Muhalif olan orta sınıf bu düzelmeyle birlikte genişleyecek ve durumdan rahatsız olanların sayısı da artacak. Hala yoksul kesimde Amerikan paranoyasının sürdüğünü dile getiren Abdullah Yeğin, Amerika düşmanlığının sürmesini isteyenlerin devlete yakın olan kişiler olduğunu belirtiyor. Gençler arasında Amerikan yaşam tarzına yoğun bir ilgi olduğunu ancak İran'ın güçlü kimliği sayesinde yaşam tarzını benimsese de politik anlamda mücadelesini sürdüreceğinin altını çiziyor. SETA Dış Politika Uzmanı Abdullah Yeğin; Suriye meselesinde İran'a karşı olan sempatinin kaybedildiğini söylüyor. Anlaşma olduğunda İran halkında sevincin hâkim olduğunu söyleyen Yeğin, halkın ellerinde bayraklarla “Biz direndik ve zafer elde ettik" yaklaşımının olduğunu anlatıyor. Buna karşılık dindar kesimde özellikle kültürel emperyalizm konusundaki endişeleri yerini koruyor ve giderek güçleniyor. Abdullah Yeğin, İran'ın uluslararası arenada meşru ve müzakere edilebilir bir aktör olmaya başladığını, Türkiye'nin ekonomik açıdan karlı çıkacağını dile getiriyor. Çünkü İran'ın batıya yapacağı enerji sevkiyatı için en ekonomik yol Türkiye… Bölgedeki bir diğer sorunun mezhep değil de İran'ın hâkim olduğu topraklara yeniden geri dönüş meselesi olduğuna vurgu yapan Yeğin, İran'ın bunun için mezhep, medeniyet, silah gibi ne gerekiyorsa onu kullanmaktan çekinmediğini söylüyor.