Fransa, Avrupa tarihinin en büyük ayaklanmalarından biriyle çalkalanıyor. Ülkede hayat felç olma noktasına  geldi. Ülkedeki genel grev nedeniyle ülkenin birçok kentinde benzin bulmak çileye dönüşürken, araç sahipleri, benzin istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Şehirler arası ulaşımda ve bazı banliyö trenlerinde yüzde 50 oranında aksama yaşanıyor. Demiryollarındaki grevden, İsviçre, Almanya, İtalya ve İspanya seferi yapan trenler de etkileniyor.

NÜKLEER VE ENERJİ SEKTÖRÜ DE GREV KARARI ALDI

Fransa'nın en büyük işçi sendikaları konfederasyonu CGT, ülkede bulunan 19 nükleer santral ve enerji sektöründe de grev kararı alındığını açıkladı. Dün akşamdan itibaren geçerli olacak grevde, hükümet binaları ve işverenler örgütü hedef alınacak.

CGT’den yapılan açıklamada, dün akşamdan itibaren geçerli olmak üzere, enerji sektöründe ucu açık grevlerin başlayacağı duyuruldu. Duyuruda, enerji sektörü çalışanlarına, hükümet binaları ve işverenler örgütü MEDEF’e ait binaların elektrik ve gazının kesilmesi çağrısı yapıldı.

Çağrıda ayrıca 19 nükleer santralde üretimin düşürülmesi veya tamamen durdurulması, rüzgar enerjisi tesislerinde de aynı uygulamaya gidilmesi ifadelerine yer verildi.

EURO 2016 TEHLİKEDE

Ülkede, 10 Haziran'da başlayacak Avrupa Futbol Şampiyonası için gelen turistlerin grev dalgasından yoğun şekilde etkileneceği ifade ediliyor. Haziran itibarıyla turizm sezonunu da açan Fransa'da grevler ve benzin kıtlığının, şampiyona için ülkeye gelen turistleri ciddi ölçüde sıkıntıya sokacağı tahmin ediliyor. Dün Otelcilik ve Endüstri Meslekleri Birliği, bu yaz Paris'e yapılan rezervasyonların önceki yaza göre yüzde 20 ila yüzde 50 düşüş gösterdiğini duyurmuştu.

‘1968' KORKUSU!

Ülke genelinde düzenlenen protestolar nedeniyle hayatın durma noktasına geldiği ülkede hükümet tartışma konusu tasarıyla ilgili geri atmazken, Fransa tarihinin son yüzyılındaki en büyük olaylarından biri olan 1968 ayaklanmasındaki gibi bir sürecin yaşanmaması için müthiş bir devlet baskısı uyguluyor.

POLİS ŞİDDETİ ARTIYOR

Siyasi baskı, medyada sansür ve sosyal medyada da erişim engeli gibi birçok yasağın uygulandığı ülkede polis şiddeti giderek artarken, medya üzerinde yoğun bir sansür uygulanıyor.

"GEZİ'NİN 10 KATI"

Paris Fameck Belediye Başkan Danışmanı Ziya Bayındır yaşanan süreçle ilgili “Fransa olayları, Gezi'nin 10 katı. Ama burada müthiş bir dikta ve sansür, olayları gizliyor.” açıklamasını yaparken Batı medyası yaşanan olaylar karşısından sessiz kalıyor.

'GEZİ MEDYASI' FRANSA'DA SESSİZ

Türkiye'de Gezi olayları döneminde çirkin kampanyalar yürüten, Taksim’den yaptıkları canlı yayınlarla provokasyonu büyütme çabasında olan Batı medyası, Fransa’da yaşanan olaylar karşısında adeta  ‘3 maymun’u oynuyor.

ALMAN DER SPİEGEL'İN SAHTE 'PARİS'İ

Haziran 2013'te, “BOYUN EĞME” kapağıyla 10 sayfasını Türkçe olarak Gezi olaylarına ayırarak Türkiye'de can güvenliği olmadığını savunan Alman Der Spiegel dergisi, son sayısının kapağına nostaljik ve huzur dolu bir Eyfel Kulesi fotoğrafı koyarak, olayları gizlemeye çalıştı. Dergi, Gezi olaylarında yayınlarıyla dikkat çeken yabancı yayın organlarındandı.

FRANSIZ AFP, FRANSIZ KALDI

Sokakların savaş alanına döndüğü Fransa'dan çatışma fotoğrafları geçmeyen Fransız haber ajansı AFP ise Gezi olaylarının yıldönümünde Türkiye'deki fotomuhabirlerini Gezi Parkı'na göndererek abonelerine Türkiye'nin karıştığı izlenimini veren haberler geçmiş ve ‘şiddet uygulanıyor' algısı işlerken. Paris sokakalrında yaşanan şiddet olaylarına karşı gözlerini kapattı.

İNGİLİZ BBC'DEN DESTEK

İngiliz BBC ise Gezi kalkışması sırasında Türkiye'ye adeta kamp kurarak, İstanbul'daki muhabirleri kanalıyla 24 saat dünyaya canlı yayın yapmış, bir ihtilal olduğu izlenimi vermişti. BBC, Fransa'daki olayları, polis şiddetini görmezden gelerek; ‘Fransa’da petrol paniği’ Fransa’da eylemler artıyor’ gibi alt metninde hükümeti destekleyen haberler geçti.

CNN'İN FRANSA İKİYÜZLÜĞÜ 

Gezi eylemleri sürecinde CNN’in kıdemli muhabirlerinden Christina Amanpour Taksim’e bağlanarak özel haberler yaparken aynı hassasiyet Fransa’ya gösterilmedi.

TAKSİM'İ GÜNLÜK OLARAK TAKİP ETMİŞLERDİ

Amerikan New York Times gazetesi, The Wall Street Journal ve The Guaridan başta olmak üzere yabancı basın Gezi Parkı olaylarını gün gün takip ederek sayfalarına taşırken, Fransa'da yaşananları ise basit sokak olayı olarak göstermektedir.