Bugun...


Türkiye ilk kez Ortadoğu'da üs kuruyor
Türkiye ilk kez Ortadoğu'da üs kuruyor Körfez ülkeleriyle ticari ve siyasi olarak ilişkilerini genişleten ve bölgedeki etkinliğini daha da arttırmak isteyen Türkiye ilk kez Ortadoğu’da bir üs kuruyor.

Türkiye ilk kez Ortadoğu'da üs kuruyor
+ -

ABD’nin dış politikada Körfez Bölgesi'nden görece çekilmesi ve bu bölgede önemli bir güç olan İran’ın Batı ile yakınlaşması sonucu Körfez ülkeleri farklı ittifaklar arayışına giriyor. Kalkan ambargolar sonucu İran'ın bölgede yeniden etkisini arttırması beklenirken, bölgenin bir diğer gücü Suudi Arabistan ise Katar ve Türkiye ile işbirliğini geliştiriyor.

Körfez ülkeleri, bölgesel bir aktör olan İran'ı yine başka bir bölgesel aktör ile dengeleme siyaseti güderek, bu denklemdeki rolü oynayabilecek ülke olarak Türkiye’yi görüyor. Özellikle sahip olduğu askeri güçle birlikte bölgede önemli bir aktör olan Türkiye sürpriz bir anlaşmayla Ortadoğu’daki ilk üssünü Katar'da kuruyor. Türkiye açısından kendi savaş alanları dışında bir müttefik olarak gördüğü bir ülkede üs açması ise bir ilk olma özelliğini taşıyor.

3 BİNE YAKIN ASKER KAPASİTESİ

Katar’daki üste Türk askerlerinin ana görevi Katar askerlerine eğitim vermek olacak. Resmi kaynaklar doğrulamasa da, üsteki Türk askerilerinin bölgede oluşabilecek ciddi krizlere uluslararası toplumun vereceği destek çerçevesinde müdahale edebileceği de öne sürülüyor. Üste halihazırda 150 kişilik öncü Türk birliği bulunuyor.

Üssün kapasitesi ise 3 bine yakın askerin birarada olmasına imkan tanıyor. Üsle birlikte iki ülke arasındaki askeri ilişkilerin geliştirilmesi savunma sanayi ve ortak askeri tatbikat yapmayı da içeriyor.

Türkiye açısından özellikle bu yeni bir tecrübe alanı olarak öne çıktığına dikkat çeken Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Hasan Selim Özerten AjansHaber'e yaptığı değerlendirmede, "Arap Baharı sonrasında Ortadoğu'ya daha fazla angaje olan Türkiye'nin yeni dönemde aynı zamanda askeri unsurlarını da nüfus politikasının bir parçası olarak kullandığını görüyoruz. Yumuşak güç ile birlikte sert güç unsurlarının da devreye girdiği bir politika söz konusu" diye konuştu.

İşte USAK Başkanı Hasan Selim Özerten AjansHaber'e yaptığı açıklamalar:

ORTADOĞU’DA BİR İLK

Türkiye'nin KKTC'de bir üssü var, geçmişe yönelik Kosava, Afaganistan ve Bosna-Hersek tecrübelerinde de önemli ölçüde kendi üssünü orada yönetme anlamında bir tecrübesi bulunuyor. Burada kendi savaş alanları dışında Türkiye'nin bir müttefik olarak gördüğü bir ülkede üs açması olarak nitelendirilebilir. Bu anlamda Ortadoğu açısından bir ilk belki ama Türkiye açısından bir ilk olarak değerlendirilmesi zor.

İRAN’IN BÖGEDEKİ ETKİNLİĞİ ARTACAKTIR

Son dönemde Türkiye'nin Katar ile geliştirmiş olduğu ilişkiler ve bölgede özellikle Körfez'deki denklemin son dönemde değişmesiyle bu üssün açılmasını daha da kritik hale geldiğini söyleyebiliriz. İran Nükleer Krizi'nin bir şekilde çözüme bağlanmasının ardından İran'la P-5 ülkeleri bir anlaşmaya vardılar. Ve bu çerçevede İran'ın üzerindeki ambargoda kalkmış oldu. Yaptırımların kalkmasının ardından İran'ın bölgede daha da güçlenmesi bekleniyor. Bu çerçevede bölgedeki, Körfez başta olmak üzere Ortadoğu'daki nüfusunu arttırması da söz konusu.

Buna baktığımızda özellikle Katar ve Suudi Arabistan'ın Türkiye'ye oldukça yakınlaştığını görüyoruz.

TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR TECRÜBE

Bu çerçevede de böyle bir talebe yönelik Türkiye'nin daha da yakınlaştığını ve askeri anlamda tecrübesini paylaşmaya yönelik böyle bir girişimde bulunduğunu belirtebiliriz. Türkiye açısından özellikle bu yeni bir tecrübe alanı ortaya koyacaktır. Çünkü çatışma bölgesinin olmadığı bir yere gidiyor Türk ordusu ve burada görünen o ki özellikle Körfez ülkeleriyle ilişkilerinin geliştirilmesi için kurumsal bir zemin hazırlanıyor. Bölgede Amerikan'ın da bir üssü bulunuyor, görünen o ki Türkiye'nin bölgeye yönelik daha fazla nüfus arttırımına yönelik bir beklentisi söz konusu.

TÜRKİYE SERT GÜÇ UNSURLARINI DEVREYE SOKUYOR

Geçmişte bu nüfus arttırımına yönelik çabalarını özellikle Arap Baharı öncesinde yumuşak güç unsurlarıyla gerçekleştiriyordu. Dizilerle, ticaretle veya turizm gibi insanlar arası ilişkilerle nüfus alanını genişletmişti. Fakat, Arap Baharı sonrasında Ortadoğu'ya daha fazla angaje olan Türkiye'nin yeni dönemde aynı zamanda askeri unsurlarını da nüfus politikasının bir parçası olarak kullandığını görüyoruz. Yumuşak güç ile birlikte sert güç unsurlarının da devreye girdiği bir politika söz konusu.

ÜÇ ÜLKENİN ORTAK SURİYE POLİTİKASI

Bu üssün Katar-Suudi Arabistan-Türkiye ortaklığının Suriye'ye yönelik bir operasyonda kullanılacağını söylememiz zor. Ama 2011'den itibaren hem iktisadi anlamda hem siyasi anlamda Körfez ülkeleriyle özellikle Katar'la Türkiye'nin çok ciddi bir ilişki geliştirdiği görüyoruz. Bu ilişkinin bugün gelmiş olduğu noktada üs kurulmasının yanı sıra Katar'ın Türkiye'de kömür santrallerine yatırım yapması, aynı zamanda iktisadi anlamda iş birliğine gidilmesi gibi hususlar söz konusu. Ama Suriye'deki mevcut krizin bu diyaloğun gelişmesi açısından da önemli bir rol oynadığı kesin. Burada buna bağlı olarak da Türkiye ile Katar arasında, özellikle de başka bir ülkede üs açmaya gidecek kadar da önemli bir gelişme gerçekleştiği ifade edilebilir.

TÜRKİYE’NİN ASKERİ TECRÜBESİ BÖLGEDE ÖNE ÇIKIYOR

Obama dönemimde ABD'nin Asya'ya yönelme politikası söz konusu. Bu çerçevede Körfez ülkeleri bölgedeki bölgelerin nasıl değişeceği yönünde bir takım endişelere sahipler. Bu endişeleri içerisinde de yeni ittifaklar arayışındalar. Bu bağlamda Türkiye ile Körfez ülkelerinin ilişkisinin son dönemde gelişmesi; gerek Suriye'deki gelişmeler, gerekse de ABD'nin dış politikasında Ortadoğu'dan bir şekilde çekiliyormuş izlenimi vermesinin de etkili olduğu inancındayım. Türkiye'nin özellikle sahip olduğu askeri güçle birlikte Türkiye'nin bölgede önemli bir aktör olabileceğini düşünen Katar'ın bu şekilde bir üs açılması konusunda Türkiye ile ortak çalışması, bölgesel gelişmeler bağlamında da makro düzeyde değerlendirilmelidir.

ORTADOĞU’DA BİR GÜÇ BOŞLUĞU OLUŞABİLİR

ABD'nin politikalarından bir geri çekilme olduğunu görüyoruz. Bu anlamda Ortadoğu'da bir güç boşluğu oluşacaktır veya yeni bir dengeye doğru gidecektir. Burada bir ülkenin tek başına bölgesel hegemonyasının kurulmasının oldukça zor, ancak bölgede bu tarz bir hegemonya arayışı içerisine giren ülkelerin de çatışma riskini beraberinde getirmesini tetikleyebilir. Gerek İran'ın son dönemde izlemiş olduğu politikalar, gerekse de körfezin izlemiş olduğu politikalar, bugün Suriye nezdinde bir tür vekalet savaşına dönmüş durumda. Çatışmaların gelmiş olduğu noktaya baktığımızda istikrarlı bir Ortadoğu göremiyoruz. O açıdan bir şekilde hegemonya kurma yönündeki girişimlerin aslında Ortadoğu'da istikrarsızlığı derinleştirebilecek eğilimlere neden olabilir.

YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm hakları AjansHaber’e aittir. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. AjansHaber tarafından üretilen haberlerin kaynak gösterilmeden kullanılması, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 36 ve 37. maddesine aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ayrıca internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili olarak 4 Mayıs 2007 tarihinde kabul edilen 5651 sayılı internet yasasına göre de bu durum cezai işlem gerektirmektedir.




Kaynak: http://www.ajanshaber.com/turkiye-ilk-kez-ortadoguda-us-kuruyor-haberi/354687

Editör: Sabri KÖNTEK

Bu haber 992 defa okunmuştur.

YORUMLAR

Henüz Yorum Eklenmemiştir.Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.

YORUM YAZ



İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER HABERLER
FOTO GALERİ
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
VİDEO GALERİ
YUKARI