Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, açıkça tavır koyuyor.
"Dünya beşten büyüktür" diyor. Anlayan anlıyor.
Gözümüzün içine baka baka, CHP'yi, HDP'yi dizayn ettiler. Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) organlarını kullanarak darbe teşebbüsünde bulundular.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı tutuklamaya kalktılar. Darbe mekaniğini çalıştırarak orduyu tahrik ettiler. Marksist-Leninist organları sokaklara saldılar. Sonra utanmadan, arlanmadan"Üst akıl nedir, ne içer, ne yer" diye kolpacılık yaptılar.

PKK'ın, DHKP-C'nin, DAEŞ'in katillerine, kalleşlere sahip çıktılar, sonra, "Nerede bu üst akıl" diyerek, kendilerince dalga geçtiler. Aslında, ÜST AKIL'IN piyonları görevlerini yerine getiriyorlardı. Hürriyet, Cumhuriyet, CHP, HDP hep beraber, yıkım konsorsiyumunda buluşanlara, "Üst akıl nerede, ne içer, ne yer?" diye kolpa yapanlara anlayacakları dilden cevabı, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan iki gün arayla yaptığı konuşmalarda verdi.

Özellikle dikkat çekerek "Üst akıl, Türkiye üzerinde oyun oynuyor. Türkiye'yi bölmek, parçalamak güçleri yeterse yutabilmek. Ülkemiz terör saldırılarına maruz kalıyor" dedi. "ASALA, PKK terör örgütünün temsilcileriyle, YPG temsilcileriyle ve onun yanında da Paralel Devlet Yapısı'nın temsilcilerinin hepsinin iç içe yan yan olduklarını gördük. Onun için Paralel Devlet Yapılanması'na gönül vermiş saf temiz kardeşlerime sesleniyorum.

Buradaki PKK yapılanmasının Paralel Devlet'le nasıl iç içe olduğunu görün" uyarısında bulundu. Her şey ortada.

Bakmayın siz Başkan Obama'nın, Putin'in, Cameron'ın, Hollande'ın, Merkel'in resmi açıklamalarına. Sadece onların konuşmalarına, taktik davranışlarına göre, strateji kurulamaz. Arka plana bakın arka plana. Arkadaki DERİN DEVLET yapılanmaları, istihbarat örgütleri, baronlar, IMF, Dünya Bankası, esas oyunu kurar. Seçilen liderler DERİN DEVLET PLANLARINA uymak zorundadır. 100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanarak geriye kalan topraklarda şahit olunan oyunlar şimdi bir kez daha görülüyor. Geçtiğimiz yüzyılın çözümlenmeyen sorunları, bir türlü selamete kavuşturulamayan iç çatışmalar, oyun içinde oyunlar, petrolegaza çökmeler, bitmek tükenmek bilmeyen ihtilaflar ve kavgalar, 100 yıl sonra Ortadoğu'yu sarsmayı sürdürüyor. Bugün İslam dünyası makul ve uygulanabilir reçeteler üretemezse, 100 yıl sonra bu bölgede yaşayacak olan insanlar, yine aynı problemlerle boğuşmaya devam edecek.

Suriye ve Irak, tıpkı 100 yıl önceki gibi problem yuvasına döndürüldü. Irak üçe bölündü, Suriye üçe bölünmeye çalışılıyor.

ABD ve Rusya, bütün kaba kuvvetiyle Ortadoğu'ya ve Körfez'e yerleşti. İngiltere perde arkasından ABD'yi yönlendiriyor;
İsrail, hançer gibi Arap-Türkmen-Kürtler'in coğrafyasına sokuluyor. Putin, katil Esad üzerinden Deli Petro'nun yüzyıllık planlarına uygun gaddarlıklar içinde... 100 yıl önce İngiltere, Araplar'ı böldü, ABD ve Rusya da bugün aynı oyunlarla Kürtler'i bölüyor. Bugün, Amerika ve Rusya'nın kuklası, Suriye'deki ajanı olarak Salih Müslim PKK/PYD'yi kanton dümenleriyle, yeni yüzyılın, Haçlı planlarının enstrümanı olarak görevlendiriyor. Kukla Salih Müslim, Suriye'i Kürt kardeşlerimize, PKK/HDP Selahattin Demirtaş, Kürt vatandaşlarımıza büyük ihanet içinde bulunuyorlar.

SONUÇ: Oyuncular, renkler, aktörler, zemin ve coğrafya farklı da olsa KUKLACILAR hep aynıdır, kuklalar değişiyor. BEŞ KUKLACI DEVLET'in piyonları hep olmuştur. Olacaktır. Dünlerde Türkiyemiz'de; darbeleri planlayan kuklacılar, bazı partileri, medyaları, sol örgütleri, PKK'yı, ASALA'yı taşeron olarak kullanmıştı. Bugünlerde, PKK'dır, DAEŞ'tir, DHKP-C'dir. Kuklacıların siyasi partilerde beyin adamları vardır, Kuklalarını da Türkiyemiz'de görmektesiniz.
Medya İmparatorları vardır. Kuklalarının da yazılarını her gün okumaktasınız.

Kuklacılara bakınız. Kuklalara değil.
Kuklacılar senaristtir. Onların yabancı ve yerli piyonları da görevlerini yerine getirirler.